İş-Güç

“Yerelleştirme” terimi son yıllarda gittikçe yaygınlaştı ve iyi bir nedenden dolayı: dijital çağda giderek daha çok şirket ürün ve hizmetlerini dünyanın dört bir tarafındaki insanlara ve ortama içeriğin anlaşılabilir ve hedef kitle için uygun olduğundan güvenli olmak için onlarla bağlantı oluşturmak daha etkilidir. Temel olarak, yerelleştirme değişik okuyucular için içeriğin yerelleştirilmesini ihtiva eder ve buna SEO içinde ne olduğu de dahildir.

En etkili SEO içeriğini geliştirmek kolay değildir. Aslen, web pazarlama bu dirimsel yönü çoğu zaman SEO profesyoneller için tercih edilir. Sadece bu görevi kendi başınıza çözmek zorundaysanız yada bir SEO uzmanının sizin için yapacağı süreci daha net bir halde idrak etmek isteseniz bile – doğru yere geldiniz.

Bir SEO yerelleştirme yöntemi oluşturmak için izlenecek adımlar şunlardır.

1. İlk adım, içeriğinizin hedef kitleniz için çevrilmesini sağlamaktır. Asla makine çevirilerine yada deneyimsiz dilbilimcilere güvenmeyin. Bunun yerine, yalnız hedef dili akıcı bir halde konuşan değil, bununla birlikte endüstrinizi de bilen ustalaşmış bir çevirmen kiralayın. İçeriğin yerelleştirildiğinden güvenli olun. Uygun ölçüm şekillerinin kullanımı, yere özgü para birimi ve dil ve jargon şeklinde ayrıntıların tümü dikkate değerdir. Ek olarak, bazı görüntülerin ve hatta bazı renklerin bazı ülkelerde ve kültürlerde uygun olmayabileceğini ihmal etmeyin, bundan dolayı içeriğinizin kabul edilebilir ve tamamen uygun olduğundan güvenli olmak için çevirmeninizin hedef kültürü iyi bilmesi gerekir.

2. Oldukça dilli internet sayfaları için “kullanıcı dostu” bir CMS (içerik yönetim sistemi) seçin. Mesela, WordPress ve Magento şeklinde paylaşılan bir veritabanıyla fazlaca dilli bir SEO yapısı elde eden birkaç tane var. Paylaşılan bir veritabanıyla bir CMS türü kullanmak, sitenin herhangi bir bölümünde gelecekte değişim yapmanıza ve sitenin tüm sürümlerinde otomatikman değişim yapmanıza olanak tanır.

3. Çevrilmiş sitenizin görünmüş olduğu ülkede bulunan bir internet sayfası barındırıcısına ihtiyacınızın olup olmadığını belirleyin. Bunu halletmeye karar verirseniz, mahalli SEO’nuza destek olmayacaktır, sadece sitenizin hızını bir seviyede artıracaktır.

4. İş yapmayı planladığınız belirli ülkeler için TLD’ler (üst düzey alanlar) edinin. (Bu terimi bilmiyorsanız, TLD ,.com, .org, .net vb. Şeklinde bir alan adının son kısmıdır.)

5. Hedef ülkede (doğrusu çevrilmiş içeriğinizin potansiyel müşteriler tarafınca okunacağı ülke) ürün yada hizmetiniz için en etkili anahtar kelimeleri belirlemek için bir anahtar kelime araştırma aracı kullanın. Google AdWords anahtar kelime aracı, dile ve hedef ülkeye bakılırsa arama yapmanıza olanak tanır, sadece ötekiler de kullanılabilir.

6. Bu anahtar kelimeleri çevrilmiş içeriğinize ilave edin. Eski “anahtar kelime doldurma” yönteminin artık arama motorları tarafınca kolayca algılanabildiğini ihmal etmeyin, bundan dolayı her ne pahasına olursa olsun bundan kaçının. Bunun yerine, doğru gramer ve yazım kurallarına dikkat ederken, anahtar kelimelerinizin içeriğinize mantıklı bir halde dağıtıldığından güvenli olun.

7. Web sitenizdeki hreflang etiketlerini kullanarak okuyucuların, belirli lehçelerde sunulan içerikler yada bölgesel dil varyasyonları da dahil olmak suretiyle kendi dillerine çevrilmiş içerik sayfalarına gelmelerine izin verin. Google, destek sayfalarında hreflang etiketleri hakkında ek data sağlar: https://support.google.com/webmasters/answer/189077?hl=tr

SEO kendi içinde bir sanat ve bilimdir. SEO hakkında fazlaca bilginiz yoksa, bir SEO uzmanının ve tercihen internasyonal bir SEO uzmanının hizmetlerini almanızı şiddetle tavsiye ederiz. Dünyadaki ülkelerdeki potansiyel müşterilerle bağlantı kurulduğunda, deneyimli bir internasyonal SEO uzmanına haiz olmak dünyadaki tüm farkları yaratabilir!

İş-Güç